FT: Belirsizlik Endeksi Pandemi Döneminin Üzerine Çıktı
Yeni Gümrük Vergileri ve ABD Sanayisindeki Yansımalar
ABD Başkanı Donald Trump tarafından çelik ve alüminyum ithalatına %25’lik ek tarife kararı, birçok imalatçı ve tedarik zinciri ögesinde rahatsızlık yaratıyor. Otomotiv kesiminde faaliyet gösteren pek çok kuruluş, bu yeni gümrük düzenlemelerinin maliyetleri artırıp global rekabette zayıflık oluşturacağından telaş ediyor. Detroit merkezli Tompkins Products üzere küçük ölçekli işletmeler, soğuk çekilmiş alüminyum çubukları işlemede ithalata bağımlı kalındığında, yüksek fiyat artışıyla karşılaşıyor. Mevcut yerli tedarikçilerin talebi karşılamakta zorlanması, işletmelerin ham unsur konusunda sıkışmasına yol açıyor. Tıpkı vakitte müşteriler, fiyat artışları nedeniyle eser bedellerini yükseltme teşebbüsüne reaksiyonlu davranıyor.
Otomotiv ve Güç Kesimlerindeki Belirsizlik
Ford’un üst seviye yöneticileri, bilhassa Kanada ve Meksika’ya uygulanması gündemde olan %25’lik tarifelerin büyük bir endüstriyel krize dönüşebileceği ikazında bulunuyor. Güney Kore, Japonya ve Avrupa üzere pazarlardan ABD’ye sevk edilen araçların bu tarifelerden etkilenmemesi, Amerika içindeki üreticiler aleyhine bir tablo oluşturuyor.
Bazı kesim temsilcileri, yabancı rakiplerin kâr marjının güçleneceğini, ABD’deki üreticilerin ise artan maliyet yüküyle uğraş edeceğini aktarıyor. Eşzamanlı olarak Washington idaresinden gelen açıklamalar, elektrikli araçlar ve yenilenebilir güç projeleri için sağlanan sübvansiyonların kesilebileceğini ima ediyor. Bu durum, rüzgâr ve güneş gücü üzere alanlarda yatırım yapmayı düşünen şirketleri huzursuz ediyor. Yeni düzenlemeler kapsamında Offshore rüzgâr gücü projeleri beklemeye alınmış durumda ve büyük çaplı pak güç yatırımlarının akıbeti net değil. Güç kesimindeki kimi yöneticiler, vergi indirimlerinin ve yeşil güç teşviklerinin rafa kaldırılmasıyla elektrik maliyetlerinin yükselişe geçeceğini öngörüyor.
Genel Ekonomik İstikrar ve İş Dünyasının Tepkisi
Enflasyon oranının %3 bandına yükselmesiyle birlikte, yeni tarifelerin genel fiyat düzeylerine ek baskı yapabileceği tartışılıyor. ABD Merkez Bankası’nın mümkün faiz artışları ve tarife kaynaklı girdilerin pahalılaşması, tüketiciye yansıyan fiyatların daha da artmasına yol açabilir. Bu ortamda şirketler, istihdam siyasetini ve yatırım planlarını gözden geçirmek zorunda kalıyor. Kimileri, göçmen işgücüne karşı yürütülen sert tavrın esasen daralmış olan iş gücü havuzunu daha da sınırladığına dikkat çekiyor.
Vergi indirimi yahut regülasyon hafifletmesi üzere olumlu düzenlemelerin yatırımcı itimadını canlandırma ihtimali bulunuyor, fakat ticaret ve göçmenlik siyasetlerindeki adımların yarattığı belirsizlik öne çıkıyor. Sonuç olarak, Trump idaresinin hem gümrük vergilerinde hem de güç teşviklerinde yaptığı keskin değişikliklerin, sanayicileri ve finans etraflarını şiddetli kararlarla karşı karşıya bıraktığı izleniyor. Bilhassa otomotiv ve metal sürece bölümü, ithal girdilerin maliyetindeki ani yükselişin rekabet avantajını aşındırdığına işaret ediyor.
