Enerjisa Üretim’den 2.5 milyar dolarlık yenilenebilir enerji hamlesi
Enerjisa Üretim, Balıkesir, İzmir ve Manisa vilayetlerini kapsayan Uygar Rüzgâr Gücü Santrali’nin (RES) birinci fazını devreye alarak güç portföyünü 30 santrale çıkardı. Türkiye’nin rüzgâr potansiyelini pahalandıran bu yatırım, tamamlandığında 250 MW kurulu güce sahip olacak ve ülkenin en büyük ikinci rüzgâr santrali unvanını alacak.
2.5 Milyar Dolarlık Yatırımla Yenilenebilir Güç Seferberliği
Sabancı Holding ile Alman E.ON’un ortak teşebbüsü olan Enerjisa Üretim, YEKA-2 ve YEKA RES-2024 kapsamındaki projeleriyle toplam 1.750 MW’lık kurulu güce ulaşmayı hedefliyor. Şirketin hibrit santraller, batarya depolama sistemleri, kapasite artışları ve birleşme-satın almaları içeren bu dev yatırım portföyünün toplam pahası 2.5 milyar dolara ulaşıyor.
“Enerji Bağımsızlığı ve Rekabetçi Elektrik İçin Stratejik Bir Adım”
Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, Uygar RES’in yıllık 1 milyar kWh’lik üretim kapasitesiyle Türkiye’nin güç arz güvenliğine ve iklim gayelerine katkı sunacağını belirterek şu sözleri kullandı:
“Bu yatırım sadece kurulu güç artışı değil, güç bağımsızlığı ve daha rekabetçi elektrik fiyatları için stratejik bir adım. 2.5 milyar dolarlık portföy, Türkiye’nin yeşil dönüşümüne ivme kazandıracak.”
“11 Ülkede, 3 Kıtada Güce Dijital Dayanak Veriyoruz”
Enerjisa Üretim, dijitalleşme yatırımları sayesinde tüm santrallerini İstanbul’daki merkezden uzaktan yönetebiliyor. Bayçöl, bu altyapı sayesinde yalnızca Türkiye’deki tesislere değil, 11 ülkede birçok güç santraline hizmet verdiklerini söyledi:
“Hidroelektrik santrallerden gelen 70 bin sinyali değerlendirip tedbir alabiliyoruz. Kimi işletme, kimi siber güvenlik, kimi yalnızca sistem denetim hizmeti alıyor. Avrupa’daki merkezleri incelemek istedik fakat onlar gelip bizimkini görmek istediler.”
Rüzgar Kurulu Gücüne %15 Katkı
Enerjisa’nın tamamlayacağı YEKA ve başka yatırımlar, Türkiye’nin toplam rüzgar kurulu gücüne yaklaşık %15 oranında katkı sağlayacak. Şirket bu istikametiyle yalnızca üretimde değil, sektörel büyümede ve iklim dostu siyasetlerin gelişiminde de kritik bir rol üstleniyor.
